
İyileşmez hiçbir yara bilirsin
tortusu kalır
hangi ses unutturabilir ilk bıçağın yankısını
sende rehin kalmıştır gecenin saplantısı...
hiçbir yara
hiçbir zaman iyileşmez bilirsin...
saklısı kalır
yel esince sızılanır
su susunca ikindilerde herşey vakitsizce gelişir...
birine sevişirsin ötekini düşünürken
sabahları zordur korsan sevişmelerin
eski yaraların ağrır
oysa ne bir iz görünür teninde
ne şiiri ses verir orta kulağında
yalnız bir yürüme isteği vardır
eski yaraların eski yerinde...
kahvaltısı zordur olmasaydı bir sevişmenin
ve hep ten tuzu basmaktır
eski yaraların eski yerlerine ...
hiçbir yara
tam olarak iyileşmez bilirsin...
hangi bakış unutturabilir
ilk bıçağın ışıltısını
karanlıktaki
şairden bir bok olmaz sabaha karşı
sebepsiz hüzünler yazar ehliyetinde
ve ne söylese yalandır alkol kontrolünde
SEVMEK BİZATİHİ YARALANMAKTIR!!!
ve yaralar hiçbir zaman iyileşmez teninde
yanlış vurulmuş bir aşıdan sızar da
diriltir solgun baharları
şiire sebep istemez
şairden bir bok olmaz ve
hiçbir yara
hiçbir zaman tam olarak iyileşmez...
bardaklarda dudak izleri birikir
sahnede eğri büğrü sesler
ve sade bir yürümek isteği tek başına
eski bir yaranın artık gözle görülmeyen izinde...
çünkü hiçbir yara hiçbir zaman tam olarak iyileşmez
çünkü en hızlı hatırlanandır
en eski unutulan
ondan gelen ıtırlar olur yellerde
her esinti bir acılı kokuyu taşır hassas burunlara
savrulur gidersin...
çünkü bilirsin
hiçbir yara hiçbir zaman
tam olarak iyileşmez!
İSTAMBOL
Onulmaz-Yılmaz Erdoğan