13 Ağustos 2011 Cumartesi

Kendini bilmek!

Adamın biri bilge bir kral olmakla ün salmış olan kralın yanına gider. Krala şunu sorar..
- Efendim söyleyin bana hayatta özgürlük varmıdır ? Elbette' der.
Kaç bacağın var senin ?
Adam soruya şaşırarak efendim der. Kral..
- Pekala, tek bacağının üstünde durabilir misin ?
Elbette diye cevap verir adam. Kral..
- O halde hangi bacağın üstünde duracağına karar ver.
Adam biraz düşünür ve sol bacağı üstünde durmaya karar verir. Tamam der kral. Şimdi de öteki bacağını kaldır. Adam şaşırır. Bu imkansız kralım der. Gördün mü ? der kral özgürlük budur. Sadece ilk kararı almakta özgürsün. Ondan sonrasında değil. Hayat gerçekten böyleydi. İlk kararı alıyordun ve gerisi o ilk karara bağlı olarak gerçekleşiyordu.
Hayat hata kabul etmiyordu. İlk kararın doğruysa işler yolunda gidiyordu ama eğer yanlış bir karar aldıysan, her şey zincirleme yanlış gidiyordu. Hayat kararlardan ibaretti ve kararlar birer kibritti. Doğru yerde ateşlediğinde seni ısıtacak ateş, çorbanı kaynatacak ateş oluyordu, yanlış yerde ateşlediğin vakit ise içinde bulunduğun evle birlikte senide yakıyordu. Hayat öyle basite alınacak bir oyun değildi. Oyunun kurallarını bilmen ve ona göre oynaman gerekiyordu. Ama çoğu zaman oyunun kurallarını bilmek yetmiyordu. Çok daha önemli olan başka bir şey vardı.
Kendini bilmek ; Ne istediğini, neyin seni mutlu edeceğini ve kim olduğunu, neler yapabileceğini bilmek zorundaydın. Ancak o zaman doğru kararlar veriyor ve mutlu bir hayata sahip oluyordun. Ve kararlar birer kibritti ; Ya kendini yakıyordun ya da ısıtıyordun...!