
Aşk ve Sevda ...
Gidilen bir yol, bitmez tükenmez bir sevda degil midir.
Hani gidipte zaman zaman korktugumuz bir sevda masali gibi
kimi zaman sessiz kimi zaman ürkek
korkunc bir roman degil midir aşk ?
Eline kalemi aldigin zaman
bitmez tükenmez bir arzu ile
sevdiginin adini duvarlara kazimak degil midir sevda.
Belki ümitsizligin hancer gibi saplandigi bir anda
sevgilinin sicakligini hissetmek kadar mutlu eden
kiymetli bir nesne midir aşk...
Sorarim sana...
Maşukunun yolunda bir adim atmak icin
ve kalan son paranlada ona sevgi almak değil midir aşk ?
Hani derler ya aci olgunlastirir diye,
sevdiginin yolunda aci degilde
mutluluk bulmak degilmidir sevda...
Aşk dedikleri carpan bir yürek mi sadece
yoksa kelime anlami gibi sıkı sıkı sarmak degil midir aşk...
Gözlerde kaybolup tende birleşmek degil midir sevda.
Sadece sex degildir insanlari birbirine yakinlastiran dedikleri zaman
"bu yalan" dedigin anda ki kadar aldatmak degil midir sevda...
Yoksa bunlarin hepsine sırtını dönüp
gidip bir fahişenin kollarina kendini fütursuzca birakip,
herşeyin yalan oldugunu söylerken
kendinin bile inanmadigi bir kuru iftiramidir aşk...
Yada sadece bir güne sıkıştırılmış
duygudal bir cikar elde etmek midir aşk...
Yoksa elinin tenine degdigi anda
ruh ikizim, seninim demek midir sevda..
Aldigim nefesi seninle ayni şehirde oldugum icin
kabul ediyorum demek midir aşk...
Yada cekilip en koyisuna yalnizliklarin,
kendi başina kaldiginda
"neden böyle" sorusunu sormak midir aşk
Bence eksik kalmaktan korkmak degil
sevdigini itiraf edebilme cüretinde buluna bilmektir aşk ...
Ya sen...
Yunus Emre Tatar
Br Ankara yolcuğundan ...