4 Ağustos 2010 Çarşamba

ÇOBAN ÇEŞMESİ




Derinden derine ırmaklar ağlar
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi
Ey suyun sesinden anlayan bağlar
Ne söyler su dağa çoban çeşmesi

Göynünü Şirin'in aşkı sarınca
Yol almış hayatın ufuklarınca
O hızla dagları Ferhat yarınca
Başlamış akmaya çoban çeşmesi

O zaman başından aşkındı derdi
Mermeri oyardı, taşı delerdi
Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi
Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi

Vefasız Aslı'ya yol gösteren bu
Kerem'in sazına cevap veren bu
Kuruyan gözlere yaş gönderen bu
Sızmadı toprağa çoban çeşmesi

Leyla gelin oldu, Mecnun mezarda
Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda
Ateşten kızaran bir gül arar da
Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi

Ne şair yaş döker, ne aşık ağlar
Tarihe karıştı eski sevdalar
Beyhude seslenir, beyhude çağlar
Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi

FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL