23 Ocak 2011 Pazar

Üçüncü Şahsın Şiiri


...
gözlerin gözlerime değince
felâketim olurdu ağlardım
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım
çöp gibi bir oğlan ipince
hayırsızın biriydi fikrimce
ne vakit karşımda görsem
öldüreceğimden korkardım
felâketim olurdu ağlardım

ne vakit maçka'dan geçsem
limanda hep gemiler olurdu
ağaçlar kuş gibi gülerdi
bir rüzgâr aklımı alırdı
sessizce bir cıgara yakardın
parmaklarının ucunu yakardın
kirpiklerini eğerdin bakardın
üşürdün içim ürperirdi
felâketim olurdu ağlardım

akşamlar bir roman gibi biterdi
jezabel kan içinde yatardı
limandan bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın
hayırsızın biriydi fikrimce
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı
felâketim olurdu ağlardım

Attila İLHAN

12 Ocak 2011 Çarşamba

Heykel tartışması ile birbirine giren insanları izliyorum ve üzülüyorum. Neden mi ?



* İlk önce "İnsanlık Anıtı" olan heykelin bir sanat olmadığı yönünde çıkan güldürücü haberlerin ne kadar küçük düşürücü olduğuna tanık oluyoruz. Eğer o heykele sanat değil diyen insanlar varsa, onların sanat anlayışının ne olduğunu sorgulamak gerek ! Evet o heykel bir sanattır. Emek vardır, alın teri vardır,fikir vardır ve bir olguyu temsil eder. Bazıları Mehmet Aksoy'un kendini Galileo Galilei yada Michelangelo Buonarroti mi sanıyor atıfın da bulunmuşlar. Evet bu şahıslar olmaya bilir ama onlarda zamanında birer Mehmet Aksoy'du. İnsanlar gökten zembille inmiyor ve belirli çalışmalarla ve ürünleriyle bir yerlere geliyor.

*" Bazı" milliyetçi duygulara sahip arkadaşlar da yıkılması gerekli diye bir kanıya varmışlar. Ama şunu merak ediyorum. Biz ki müslümanız ve "Yaratılanı severiz yaratandan ötürü" anlayışına sahip insanlarken neden her şeye karşı sevgi beslemiyoruz. İslamiyetin temelinde "sevgi" yok mudur ? Nedir bu Ermenilere ve Yunanlılara karşı olan kinimiz anlamakta zorlanıyorum. Belki ilk adımı onlar atmıyor olabilirler ama biz onlara bir adım gidelim ve bir gül verelim. Bizde tarih boyunca 3 kıtaya sahip olduk. Bunları bize seve seve mi verdiler. İllaki savaşla kanla alındı. Geçmiş de birtakım sorunlarla karşılaştık evet ama sadece onlar değil bizde yaptık. Nasıl ki aşk tek taraflı değilse savaşlarda tek taraflı olmuyor. Biraz daha objektif bakmalıyız.

* Bazı bilim adamları yurt dışında ün kazanmadan önce kendi ülkesinden itilip kakılıyor ve dışarıda ün kazandıkları zaman sahipleniyoruz. Neden bizimle beraberken sahip çıkmıyoruz kendi insanlarımıza. Şimdi Mehmet Aksoy yurtdışına gitsin ve orada yaşasın bir heykel yaparak ödül kazansın herkes gurur duyar. Neden şimdi bizimle beraberken karalıyoruz yada rencide etme yoluna giriyoruz !!! Fikirlerine düşünceleri neden saygı duymuyoruz. Bugüne kadar yapılan heykellerin hepsini her gelen Başbakan yada Belediye Başkanı yıkmış olsaydı sizce ne kalırdı. Roma mı, Viyana mı, Mısır mı, Rusya mı, İstanbul mu ? Hangisindeki tarih eserleri yaşardı. O zaman gidip Sultan Ahmet meydanındaki "Dikili Taşı" yıkalım. Üzerinde garip garip şekiller var anlamsız!

* Birbirimizi kırmanın bu kadar kolay olmaması gerekli. O heykeli görenler var görmeyenler var. Anlamını bilenler var bilmeyenler var. Ama herkes konuşuyor. İlk önce ne olduğunu görüp, nasıl bir mantıkla yapıldığını öğrenmek gerek bence.

* Birileri "Ucube" dedi diye bir heykel yada bir sanat eseri yıkılmaz. Kars Belediye Başkanı seçimle geldikten sonra merkezdeki bir çok heykeli kaldırdı. Sizce onların akibetleri ne durumda ? Evet bilmiyorsunuz. Çünkü onların hepsi şehrin dışında belediyenin mahzenlerinde çürümeye bırakılmış halde.

Memleketlerimizede Ülkemize de sahip çıkalım. Sevelim, sevgi verelim ve bir güler yüzü birbirimizden esirgemeyelim...
Sevgilerimle ...

Yunus Emre Tatar